NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
452 - (1359) حدثنا
يحيى بن يحيى
وإسحاق بن
إبراهيم.
قالا: أخبرنا
وكيع عن مساور
الوراق، عن
جعفر بن عمرو
بن حريث، عن
أبيه ؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم خطب
الناس وعليه
عمامة سوداء.
{452}
Bize Yahya b. Yahya ile
İshâk b. İbrâhîm rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Vekî' Müşavir El-Verrâk'dan,
o da Ca'fer b. Amr b. Hureys'den, o da babasından naklen haber verdi ki,
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) başında siyah bir sarık olduğu halde cemaate hutbe îrâd
buyurmuş.
453 - (1359) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
والحسن الحلواني.
قالا: حدثنا
أبو أسامة عن
مساور الوراق.
قال: حدثني
(وفي رواية
الحلواني قال:
سمعت جعفر بن
عمرو بن حريث)
عن أبيه، قال:
كأني
أنظر إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم، على
المنبر. وعليه
عمامة سوداء.
قد أرخى طرفيها
بين كتفيه.
ولم يقل أبو
بكر: على
المنبر.
[ش
(طرفيها) هكذا
هو في جميع
نسخ بلادنا
وغيرها: طرفيها
بالتثنية.
وكذا هو في
الجمع بين
الصحيحين
للحميدي. وذكر
القاضي عياض
أن الصواب المعروف
طرفها
بالإفراد. وإن
بعضهم رواه
طرفيها بالتثنية].
{453}
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe
ile Hasen el-Hulvânî rivayet etti. (Dernişki): Bana (Ca'fer b. Amr b. Hureys
rivayet etti.) Hulvânî'nin rivayetinde: Babasından naklen Ca'fer b. Amr b.
Hureys'den dinledim; demiş. Babası (Amr) şunları söylemiş :
«Ben hâlâ Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i minber üzerinde, başında siyah bir sarık,
sarığın iki tarafını omuzları arasına sarkıtmış olduğu halde görüyor gibiyim.»
Ebû Bekr: «Minber
üzerinde» demedi.
İzah:
Bundan önceki rivayette
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Mekke'ye başında miğfer olduğu
halde girdiğini görmüştük. Bu rivayette siyah bir sarıkla girdiği bildiriliyor.
Hâkim «El-İkku âdındaki eserinde bu bâbda şunları söylemiştir: «ResûluIlah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'ın fetih gününde sarık mı yoksa miğfer mi giydiği
hususunda rivayetler muhteliftir. Fakat ihrâmsız girdiğinde ihtilâf yoktur.
Ulemâdan bâzıları baştaki sarığın miğfer gibi olduğunu söylemişlerdir. Cahit
(Radiyallahu anh) hadîsi de bu kavli te'yîd eder. Mezkûr hadîsi her ne kadar
Müslim —yalnız başına— sahih addetmişse de Enes hadîsi bilittifâk sahihtir.
Miğferin sarık olmadığına delil «demirden» denilmesidîr. Bundan anlaşılıyor ki,
»demirden bir miğfer» rivayeti, o siyah sarık» rivayetinden daha sabittir.
Çünkü sarığın râvisi Ebu'z -Zübeyr'dir. Amr b. Dînâr, Ebu'z-Zübeyr'în takviyeye
muhtaç bir zât olduğunu söylemiştir...»
Kadî İyâd iki rivayetin
arasını şöyle bulmuştur: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke'ye
miğferle girmiş; sonra onu çıkararak başına siyah sarık sarmıştır. Buna delil,
başında siyah sarık olduğu halde halka hutbe îrâd buyurmasıdır. Zîra hutbe,
fetih işi tamamlandıktan sonra Kâ'be'nin kapısında okunmuştu. '
Hadîs-i şerîf, Mekke'ye
ihrâmsız girilebileceğine delildir, Hacc nevilerinden birine niyet etmeyen bir
kimse ister odunculuk, suculuk ve avcılık gibi tekerrür eden bir hacet
sebebiyle; ister ticâret ve ziyaret gibî tekerrür etmeyen ihtiyaçlar
dolayısiyle olsun ve keza emniyet bulunsun bulunmasın Mekke'ye ihrâmsız
girebilir.
Nevevî bu hususta İmam
Şafiî'den iki kavil rivayet olunduğunu, esah ve müftabih kavlin bu olduğunu;
ikinci kavle göre tekerrür etmeyen hacet için Mekke'ye ihrâmsız
girilemeyeceğini, yalnız harb ve korku gibi sebeplerle girmenin yine de caiz
olduğunu söylüyor; ve: «Kaadî İyad bunun gibi bir kavli ekser-i ulemâdan
nakîetmiştir.» diyor.
Hanefîler'e göre Mekke
'ye ihrâmsız girmek mutlak surette caiz değildir. Çünkü Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) :
«İhrâmsız olarak hiç
bir kimse mikaatı geçemez» buyurmuştur. Bir de ihramın vâcib olması o mübarek
yeri ta'zîm içindir. Bu hususda hacı olanlarla olmayanlar müsavidir. Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in fetih günü Mekke'ye ihrâmsız girmesi o saate
mahsus idî.
Bu rivayet, hutbe
esnasında siyah elbise giyilebiîeceğini gösteriyor. Mamafih beyaz giymek
efdaldir. Zira Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), sahih bir hadîsde :
«En hayırlı elbiseniz
beyaz olandır.» buyurmuşlardır. Burada siyah sarık sarması, bunun da caiz
olduğunu beyân içindir.